- birleşerek
- 1. joining (prep.) 2. merging (prep.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
BİL-İŞTİRAK — Birleşerek, ortaklaşa … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İTTİFAKAN — Birleşerek, anlaşarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
akciğer lopçuğu — is., anat. Birçok akciğer keseciğinin birleşerek oluşturduğu parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
bileşik — sf., ği 1) Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep 2) kim. Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde) Su, bileşik bir maddedir. 3) is. Ses ve görüntünün… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilir — sf. Anlar, sayar, yapar anlamları ile adlarla birleşerek birleşik sıfat kuran bir söz İşbilir. Birleşik Sözler bilirkişi değerbilir iyilikbilir kadirbilir tatbilir … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşmek — nsz 1) Ayrıyken tek bir bütün durumuna gelmek 2) Buluşmak, bir araya gelmek Bazen ikisi, üçü birleşince ne ateşli münakaşalara dalıyorlar. A. Ş. Hisar 3) Uyuşmak, aynı görüşte olmak 4) Aynı amaç çevresinde toplanmak Küçükten, sessizden; yazıcısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ercik — is., ği, bit. b. Çiçek tozu üreten ve on tanesi çeşitli biçimde birleşerek erkek organı meydana getiren çiçek kısmı … Çağatay Osmanlı Sözlük
esterleşme — is., kim. Oksijenli asitlerle alkollerin birleşerek ester oluşturması … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösteren — is., db. Gösterilenle birleşerek göstergeyi oluşturan ses veya sesler bütünü … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösterilen — is., db. Göstergenin kavram yönü, gösterenle birleşerek göstergeyi oluşturan içerik … Çağatay Osmanlı Sözlük
hidrojen — is., kim., Fr. hydorogène Oksijenle birleşerek suyu oluşturan, atom numarası 1, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir gaz, müvellidülma (simgesi H) Birleşik Sözler hidrojen bombası ağır hidrojen … Çağatay Osmanlı Sözlük